EĞİTİMCİ YAZAR MEHMET KILIÇOĞLU'NUN ANI YAZISI "BAYAZ'IN, KÖY İMAMINA OYUNU..!"


BAYAZ'IN, KÖY İMAMINA OYUNU..!
Bayaz, benim ilkokul arkadaşımdı. Boyu benden uzundu. Sakin, sessiz biraz da o günkü eğitim anlayışına göre dersleri zayıftı.(1955-60) Bizler köyümüzde ilkokulda hep sözlü anlatım olarak ders işlemiştik. Yazılı sınavını ilk kez yatılı okul sınavında görmüştüm ve de ilk sınavda başarısız olmuştum.
Bayaz, köyde babası Kör Şevket'in yanında çiftçilikle uğraştı, bağ bahçe işleri yaptı. İkibinlerin başında uzun süre sonra köye gittiğimde Bayaz ile konuştum..Yaşına göre ihtiyarlamıştı. Şeker hastasıymış. Gözleri az görüyordu. Çocukluk anılarını konuştuk. "Sen çok iyi okurdun. Öğretmen bize kızardı. Gittin sen de öğretmen oldun. İyi ettin. Biz burada zor durumdayız" dedi, Bayaz.
Bayaz, yirmili yaşlara gelince evlenmek ister. Köyün İmamının kızına gönlünü düşürür. Ancak Bayaz öyle namaz niyaz işlerini de tam yapmaz. Köyümüzde, öyle koyu bir tarikat türü dindarlık yoktu. Belli yaştakiler, namazı kılar, hacca gidenler olurdu. Bayaz'a kim akıl vermişse. "İmam sana böyle kızını vermez. Sen camide görünmüyorsun. İmamla konuşacak bir konun yok. Eğer imamın sana kızını vermesini istiyorsan, en iyi yol namaz vakti caminin yanında ezanı okumalısın. Bayaz, düşünmüş aklına yatmış. Ama ezanı nasıl okuyacak, bilmiyor?.. Bunun için de dini konuları bilen Ataş Ökkeş'e gidiyor. "Ökkeş amca ne olur bana ezan okumanın kurallarını öğret. Yoksa imam bana kızını vermez .” diyor. Ataş Ökkeş, Bayaz'a ezan okumayı öğretiyor. İki üç gün, Bayaz namaz vakitleri ezan okuyor. Bayaz'ın arkadaşları bu duruma şaşıp kalıyor. Ardından, Kör Şevket imamdan kızı oğluna istiyor. İmam da kızını Bayaz'a veriyor.
Bayaz'ın düğünü başlıyor. Köyün orta yerinde, caminin yanında davullar çalıyor. Halaylar çekiliyor. Şenliği bol, eğlenceli bir düğün oluyor. Halayın ortasında Kör Şevket, oğlunu everdiği için çok mutlu. Elinde bir şişe rakı , bir bardak, hem kendisi içiyor, hem de halayda türkü çağıranlara veriyor. Birisi Şevket amcaya yaklaşıyor. Kulağına bir şeyler söylüyor. İmam hoş görmez gibi .
Kör Şevket yüksek sesle konuşuyor Davul susuyor. Elindeki rakı şişesini gösteriyor, "Bu zıkkımın bir damlası denize düşse. Deniz kurusa . Orada bir ot bitse. O otu, bir keçi yese. Keçinin eti HARAMDIR." Ardından davul en ağır halay havasını çalıyor. Sesi güzel Ömer Kaplan “Döne Gelin” türküsünü çağırıyor. İmam da kızmıyor. Bayaz da muradına eriyor. Daha sonra da Bayaz ile eşi iyi bir aile oldular. Çocukları oldu. Bayaz'ın ezan okuması da boşa gitmedi.
MEHMET KILIÇOĞLU
YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİR TÜRKÜ TUTTURMUŞUM..!
BAYRAMLAR..BAYRAMLAR..MUTLU BAYRAMLAR!..